Filmin insana dokunan ve düşündüren pek çok tarafı olmasının yanı sıra tuvaletlerin estetiği karşısında şaşkınlık yaşamamak mümkün değil. Hirayama, bir temizlik işçisi, gün içinde Tokyo’nun farklı umumi tuvaletlerini detaylı şekilde temizliyor. Bir tuvaletten diğerine geçtikçe filmi izlerken akıştan çıkıp tuvalet yapılarını incelemeye geçiyoruz. Her biri o kadar birbirinden ayrı ve özel nitelikte ki tuvaletler değiştikçe mesleki deformasyonumuz gün yüzüne çıkıyor. Bu kadar iyi tasarım tuvalet nasıl bir arada ? gibi düşünen biz mimarlar aslında filmin projenin bir parçası olduğunu öğreniyoruz: “The Tokyo Toilet”
Proje yaratıcısı Koji Yanai’ın anlatımında hedeflerinden birinin sanat filmi çekmek olduğunu görüyoruz ki bu doğrultuda film yönetmeni Wim Wenders ile anlaşma sağlayarak filmi hayata geçirmiş. Bir sanat projesi olan The Tokyo Toilet(TTT) ile işbirliği yapan Wim Wenders’ın filmi ilk kez Cannes Film Festivali’nde gösterilerek büyük ilgi topluyor. Başrol oyuncusu Koji Yakusho film ile Cannes’ta en iyi erkek oyuncu ödülüne layık görülüyor. Filmin çıkış amacı proje kapsamında hayat bulan tuvalet yapılarını ve çıkış fikrini belgesel niteliğinde göstermek. Projede on altı tane mimar ve tasarımcıyla çalışılarak şehrin farklı yerlerinde tuvalet yapıları inşa edilmiş. Hepsinin tasarım mantığı ve bağlamı bulunduğu lokasyonla bağlantılı. Tüm projelerin detayına https://tokyotoilet.jp/en/ internet sitesi üzerinden ulaşılabilir.
“Kamusal mekan yapılarının en küçüğü” olarak adlandırılan Tuvaletler’in yapılması ile Japon kültürünün misafirperver ruhunu en iyi şekilde aktarmak için yola çıkılmış. Paralimpik Olimpiyatları’nın ilham kaynağı olduğu projenin çıkış noktası aydınlık, güvenli ve ulaşılabilir mekanlar yaratmak. Bu doğrultuda engelliler, kadınlar ve çocuklar için erişilebilir umumi tuvaletler yapılarak Japonya’nın temiz ve düzenli yüzü gösteriliyor. Tuvaletler aracılığıyla herkese açık ziyaret edilen mekanlar dünyanın izlediği yeni ikonik mekanlar haline geliyor.
Koji Yanai’ın dediği gibi çok yoğun zamanlarımızda yemek yemediğimiz ya da uyumadığımız oluyor ancak tuvalete gitmediğimiz bir zaman yok. Tuvalet mekanları sandığımızdan çok daha büyük öneme sahip, dolayısıyla kamusal alanlarda bu fikir doğrultusunda neden bir farkındalık yaratılmasın ? Umumi tuvaletlerin genel sorunları başlıklar altında sıralanıyor; karanlık, kirli, korkutucu, pis kokulu, kadınların kaçınacağı mekanlar olması, engelliler için uygun olmaması, çocuk dostu olmaması ve yerinin zor bulunması. İşte tam da bu problemlerin çözümü The Tokyo Toilet projesi ile gerçekleştirilmiş oluyor.
Filmde de gördüğümüz gibi tüm tuvaletler gün içinde üç kez ve detaylı bir şekilde temizleniyor. Temizlikçilerin üniforması Japon moda tasarımcısı Nigo tarafından tasarlanmış. Tuvaletlerin iç dizaynında dünyaca ünlü teknolojik tuvalet üreticisi TOTO devreye giriyor. Yani tüm detaylar, kişiler ve kurumlar bu kapsamlı projenin bir parçası.
Yapılardan bir kaçını incelersek;
Yoyogi Fukamachi Mini Park:
2014 yılı Pritzker Mimarlık Ödülü sahibi Mimar Shigeru Ban tarafından tasarlanan son teknolojiyle hayat bulan bir tuvalet. Akıllı cam sisteminin kullanıldığı yapı tasarımıyla oldukça ilgi çekiyor. Tuvaletler dışarıdayken içini gördüğümüz transparan bir prizmayken içine girip kapıları kilitlediğimizde solid bir duvara dönüşüyor. İçeride biri var mı ? ve temiz mi ? Güvenlik ve mahremiyeti bir arada sorgulatan işlevsel bir yapı. Merak uyandıran ve eğlenceli niteliğiyle fark yaratan bu tuvaletlerin diğer bir rengi ikinci bir lokasyonda inşa ediliyor. Işık kutusu görünümündeki bu kütleler parkın içinde geceleri fener işlevi de görüyor. Sadece nasıl işlediğini görmek için saydam ve mat halini deneyimlemek adına tuvalete giren insanların olduğuna eminim : )
Nabeshima Shoto Park:
Kengo Kuma’nın “Ormanda bir yürüyüş” olarak tanımladığı projesi bir çok tuvalet biriminin ayrı ayrı bir araya gelmesiyle oluşturulmuş. Parkın içinde yeşillikler arasında bir “Tuvalet Köyü” olarak tasarlanan yapı pandemi sonrası açık ve havadar yapısıyla ön plana çıkıyor. Diğer yapılardan doğal malzeme kullanımıyla ayrılan bu tuvalet 240 adet sedir ağacından yapılmış panelden oluşuyor. İlk bakışta ve çıkış fikrinde ekolojik görüntü veren tasarımın ciddi bir maliyeti olması Koji Yanai tarafından da esprili bir şekilde eleştiriliyor. Ahşapların rastgele yerleşimiyle yapılan cephe tasarımıyla doğalında bir araya gelmiş mekanlar toplamı özgün bir karakter yaratmış durumda.
Higashi Sanchome:
Ürün tasarımcısı Nao Tamura, tuvalet projesine toplumsal cinsiyet perspektifinden bir bakış sunarak LGBTQ+ topluluğunu kucaklayan bir mekan yaratıyor. Güvenlik, mahremiyet ve aciliyetin her kullanıcı için konforlu bir deneyim sunması fikriyle alanları tanımlıyor. Tamura yapıyı “Bu tasarım hayatın her kesiminden insanın kendini güvende hissettiği ve gelişebildiği bir toplum için umudumu temsil ediyor “ şeklinde açıklıyor. El yapımı kağıtların katlanmasıyla oluşturulan bir hediye paketleme yöntemi olan Origata, projenin ilham noktası. Kırmızı bir Origata gibi yolun kenarına yerleşen yapı, özel ve kamusal alanının birbirine geçmesi ile bütünlük kazanıyor. Tamamen kırmızı olan kütle, gölgenin yardımı ile tekrar eden ve aynılaşan cinsiyetsiz bir mekan yaratıyor.
Nishisando:
Umumi tuvaletlerin kentteki çeşmeler olduğuna inanan mimar Sou Fujimoto, kamusal bir lavaboyu hayata geçiriyor. İnsanların çeşme başında toplandıkları yeni bir kamusal alan yaratma hedefiyle ortaya çıkan yapı, kullanıcıların ellerini yıkadıkları, sohbet ettikleri ve su içtikleri bir toplanma alanı oluşturuyor. Bembeyaz kütlesiyle cadde üzerinde kendini ortaya koyan yapı, yumuşak geçişleriyle davetkar bir his uyandırıyor. Kamusal lavabonun üzerindeki küçük ağaç sanki oradaki su ile beslenerek ortaya çıkmış bir bitki olarak sadeliğin içine bir canlılık katıyor. Lavabo üzerindeki kaldırıma ve içe dönük olan bataryalar, farklı boylardaki kullanıcılar için ortak bir kullanım alanı yaratıyor.
Jungi-Dori Park:
Tadao Ando tasarımında kentsel peyzajda kamusal değer sağlayan bir “yer” tasarlamayı hedeflemiş. Yayılan bir çatı altında rahat ve güvenli bir alanda silindirik bir duvarın içinde hareket alanı yaratılmış. Rüzgarın karşılıklı iki girişten birbirine akmasına olanak veren koridor yarı geçirgen haliyle özel ve kamusal alan arasında bir sınır oluşturuyor gibi. Yuvarlak geniş saçağın altında “herkesin tuvaleti” fikrinin vurgulandığı bir mekan oluşturulmuş. Bulunduğu alanın en önemli yapısı hissini veren bu küçük mekan tüm ciddiyetiyle parkta yerini almış.
* Tüm görseller ve veriler https://tokyotoilet.jp/en/ adresinden alınmıştır.
SİMGE BALCI
MAYIS 2024