MÜKEMMEL TUVALETLER !

Son zamanlarda izlediğimiz epey ilgi çekici film Mükemmel Günler, rutin bir hayatın  sade güzelliğini deneyimlememizi sağlıyor. Yaptığı işi ciddiyetle ve özenle yapan ana karakterimiz mutluluğun uzaklarda aranacak ya da ulaşılacak bir durum olmadığını bize günlük hayatıyla gösterirken, yaşama karşı duyduğu heyecan ve üretkenlik ile vasat bir hayatın mükemmelliğini gözler önüne seriyor.

devamını oku »
Republic-of-Rose-Island

BİR İLGİNÇ HİKAYE: ROSE ADASI

(Kurgu ve gerçek bir arada yorumlanmıştır.) Düşüncelerin, hayallerin gerçeğe dönüştüğü bir hikaye Rose Adası. 1968’lerin özgürlükçü ortamında ‘çılgın’ bir mühendisin arkadaşlarıyla birlikte İtalya açıklarında hayata geçirdikleri 400 m2‘lik bir ada platform. Ama konu bir cümlede özetlenenin çok daha ötesinde. Yakın zamanda yayınlanan ‘Rose Adasının İnanılmaz Hikayesi’ isimli filmi keyifle ve gülerek izlerken filmin sonunda gerçek görüntüler ile şaşkına döndüğümüz bir dönem kesiti.  Filmin yönetmeni ise ‘normal’ hamurunu yeniden şekillendirmekten keyif alan karakterler anlatmakta deneyimli, Sydney Sibilia. Sadece tasarım alanında olmasa da içinde bulunduğumuz çağ, normları, doğruları, işlevselliğin ve estetiğin tanımını yeniden yapıyor, yahut belki de silikleştiriyor. Bu yazıya sebep olan

devamını oku »
pinakothek-der-moderne

FORM YOLUYLA PARADİGMA ÜRETMEK

Bazı sanat öğeleri gibi bazı yapıların da durdukları yerde sessiz ancak gürültülü manifestolar okuduklarını düşünüyorum dünyaya. Kullanıcıyı/seyirciyi kendilerine hayran bırakmanın da ötesinde bağlı kılmaktalar bu yolla. İmalı kelimelerini tekrar tekrar okuduğumuz bir cümle misali, her ayrıntısını, üzerindeki her ışık huzmesini, her rengini, her izini tekrar tekrar okuyarak gözden kaçırılmış tek bir anlam bırakmadan deneyimleme arzusunun getirdiği bir bağlılık… Yakın zamanda beni kendine bağlayan yapılardan biri, Pinakothek der Moderne(1)…  içinde ve çevresinde geçirdiğim süreç boyu ondan uzaklaşmak istememem, hayranlıkla bağlanılmış bir platonik aşk nesnesi gibi hakkında her detayı bilmek istemem bir yana şimdi şu an ,ondan kilometrelerce uzak bir mesafedeyken dahi

devamını oku »
herzog&de-meuron

ARA KESİTTEN BAKMAK bir yapı ve ardından…

Tarihi ve çağdaş olan arasında bir kesit… İki dönemin ayrıldığı ara’dan şehir gözleniyor. Elbphilharmonie, öyle büyük bir kütle ki şehrin çoğu yerinden görülen bir dalga gibi. Herkesin ilk bakışta fark edebileceği iki bölüm söz konusu, biri tuğla diğeri cam; altta ve üstte olan, biri eski biri yeni… Yapı, Herzog & de Meuron’un tasarımı, onlarca uzmandan oluşan mimari proje ekibinin on üç senelik çalışmasının ürünü. Eski antrepo binasının üzerine yapılan modern strüktür başta konser salonu olmak üzere restoran, otel, konut gibi pek çok işlevi içinde barındıran karma kullanıma sahip. Hamburg’u diğer Alman şehirlerinden farklı kılan özelliği bir liman kenti olması. Tüm

devamını oku »
beit-beirut

İZ BIRAKAN BİR RESTORASYON “BEIT BEIRUT”

Beit Beirut (Beyrut’un Evi), görülebilecek en acı koruma hikayelerinden biri olmasının yanı sıra bir o kadar da başarılı bir restorasyon uygulaması. Beyrut’un orta yerinde iç savaşın en canlı halini yıllar sonra karşımıza seriyor. Beyrut’un mimari tarihi açısından kritik öneme sahip olan “Sarı Bina” 1924 yılında II. Abdülhamid’in Lübnanlı mimarı olan Youssef Aftimus tarafından Barakat ailesine tasarlanan bir apartman(1). Sahiplerinin talebiyle, 1932 senesinde yeni katlar ve bölümler mimar Fouad Kozah’ın tasarımıyla binaya ekleniyor. 30’lar için oldukça radikal ve modern bir düşünceyle köşe noktaya açılan boşlukla birlikte yapı benzersiz bir kimliğe kavuşuyor. Beton malzemenin kullanılması, ferforje korkuluğun kirişin üzerinden devamı, binayı keskin

devamını oku »